Eğer Denizli’ye gezi amaçlı geliyorsanız ya da iş seyahatinizden kalan zamanı değerlendirmek istiyorsanız yazımız tam size göre! Bu yazımızda Denizli ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi bulabilirsiniz. Denizli’de mutlaka görmeniz gereken, eğer ziyaret etmediyseniz ben Denizli’yi gezdim diyemeyeceğiniz mekanları sizler için Doğal Olan Güzellikler ve Antik Şehirler olarak topladık.
Coğrafi konumu itibariyle bir kısmı Ege bir kısmı ise Akdeniz Bölgesinde yer alan Denizli, çevresindeki pek çok doğal harika ve sahile yakınlığıyla beraber uygun iklimi itibariyle de pek çok doğal güzelliği barındırmaktadır. En çok bilineni Pamukkale Travertenleri olsa da Denizli’de pek çok doğal güzellik mevcut.
Pamukkale Travertenleri Denizli il merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta olup, bölgede yer alan termal su kaynaklarının gün yüzüne çıkınca kimyasal bir tepkime vererek kalsiyum karbonat çökeltisi oluşturmasıyla meydana gelmiştir. 2 ana kısımda toplanan doğal travertenlere giriş yasak olup ön kısımda bulunan yapay alanlara ayakkabısız ve terliksiz olarak giriş serbestisi bulunmaktadır. Yılın her mevsimi yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan Pamukkale fotoğrafçıların da gözdesidir. Ayrıca Travertenlerin arka kısmında yer alan yamaçta yamaç paraşütü de yapılmaktadır.
Pamukkale Travertenlerinin 5 km kuzeyinde yer alan Karahayıt için Pamukkale’nin ikiz kardeşi diyebiliriz. Ancak Karahayıt’ta farklı olarak bikarbonat, sodyum, sülfat, magnezyum ve kalsiyum açısından zengin olan termal sular kırmızı çökelti oluşturmaktadır. Bu yönüyle Karahayıt’taki termal su “Kırmızı Su” olarak da bilinmektedir. Eklem ağrıları, artritler gibi pek çok romatizmal hastalığa iyi geldiği hekimlerce belirtilen Kırmızı Su’ya girmeden Denizli’den dönmemelisiniz.
Hierapolis antik kentinde meydana gelen bir depremde şehrin ortasında açılan bir çukura sütunların devrilmesi sonucu ve taban su seviyesinin yüksekliği nedeniyle antik havuz meydana gelmiştir. Yaz kış ideal bir sıcaklıkta olan havuzu tarihte Kleopatra’nın da güzelleşmek amacıyla ziyaret ettiği rivayeti nedeniyle Antik Havuz, Kleopatra Havuzu olarak da bilinmektedir. Konum olarak havuz, Pamukkale Travertenleri ile Hierapolis Amfi Tiyatrosu arasında yer almaktadır.
Pamukkale için bir gezi planı yapıyorsanız Travertenler, Laodikya Antik Kenti, Hierapolis Antik Kenti, Karahayıt ve Kleopatra Havuzu şeklinde bir planlama yapmanızı öneririz. Zira tüm bu gezilecek yerler 10 km çaplı bir alanın içinde yer alıyor.
Son yıllarda oldukça popülerlik kazanan, Türkiye’nin Maldivleri şeklinde anılan ve fotoğraflarla adeta Instagram’ı yıkan Salda gölü her ne kadar Burdur ili sınırları içerisinde yer alsa da, Denizli’ye gelmişken bembeyaz kumsalıyla bu eşsiz doğa harikasını pas geçmek olmaz.
Denizli verimli ovaları ve coğrafi açıdan Ege Bölgesinde adeta bir kavşak rolünü üstlenmesiyle tarihin eski dönemlerinden beri cazip bir yerleşim yeri olmuş ve tarih boyunca Hititler, Frigyalılar, Helenler, Bergamalılar, Selevkoslar ve Romalılar gibi pek çok antik medeniyetin hakimiyetine girmiştir. Tüm bu uygarlıklar döneminden kalan çeşitli antik kentlerin kalıntılarına Denizli’de rastlamak mümkün.
Hierapolis antik kenti şehir merkezine 18 km mesafede olup Pamukkale Travertenlerinin hemen arka yamacında yer almaktadır. Bergama Krallığı tarafından kurulan şehrin adı kimi iddialara göre Amazonların Kraliçesi sayılan Hiera’dan gelmekte. Ayrıca kelime anlamı olarak da Hierapolis’in “Mutlu İnsanlar Şehri” anlamına geldiği, şehir ve civarında dokumacılık, mermer işlemeciliği gibi zengin gelir kaynakları sayesinde yüksek refah düzeyi nedeniyle şehre bu ismin verildiği de iddia edilmektedir.
Hierapolis antik şehri asıl önemini Hz. İsa’nın 12 Havarisinden biri olan Aziz Filip’in Roma döneminde bu şehre gelip Hristiyanlık dinini yayması nedeniyle Romalılar tarafından şehit edilmesi sonucu kazanmıştır. Bu nedenle antik kent günümüzde de Hristiyan toplum tarafından sıkça ziyaret edilen lokasyonlar arasındadır. Aziz Filip’in yaşamını yitirdiği bölgede günümüzde St. Filip Martiryumu ve Oktagon (Sekiz Köşeli) Hamam, Filipus Köprüsü ve Mezar Kilisesi bulunmaktadır.
Laodikya antik kenti MÖ 3. yüzyılda Selevkoslar Kralı II. Antiochus tarafından kurulmuş ve şehre kralın eşi olan Kraliçe Laodicea’nın adı verilmiştir (Ayrıca Denizli’nin Babadağ ilçesinde Denizli Babadağ gezilecek yerler arasında Selevkilerin kurduğu ve Kral II. Antiochus’un adını taşıyan bir antik kent daha mevcuttur.) Antik kentte Roma tiyatrosu, Agora gibi tarihi eserler bulunmakla birlikte antik kente asıl önemini kazandıran ve İncil’de de bahsi geçen 7 kutsal kiliseden biri olan Laodikya Kilisesi’dir. Kilisenin taban kısmında bulunan mozaiklerin ciddi bir kısmının hala sağlamlığını ve bütünlüğünü koruması, 2011 yılında tapınağın giriş kısmında bulunan “Tanrının Gözleri” mozaiği antik kentin tarihsel önemini artırmıştır.
Tripolis antik kenti Lidyalılar tarafından ilk kurulduğunda Apollion adını taşımaktaydı ve Lidya uygarlığı ile Frigler ve Karyalılar arasında bir sınır olması, Menderes nehrinin yanında kurulması nedeniyle sahip olduğu verimli ovalar şehri önemli kılmaktaydı. Antik kent şu an Buldan ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Günümüzde antik kentte Romalılar’dan kalmış az sayıda tarihi kalıntı mevcuttur.
Tarihi MÖ. 5000 yılına kadar uzanan Aphrodisias ilk kurulduğunda küçük bir köyken zamanla gelişme göstermiştir. Şehirde bulunan önemli yapılar Afrodit Tapınağı (Tanrıça Aphrodisias’a adanmıştır, günümüzde “afrodizyak” sözcüğünün kökeni de bu Tanrıçanın adından gelir), Sebasteion Tapınağı, Stadyum, Odeon, Agora, Tiyatro ve Tetrapylon şeklindedir.
Meşhur Denizli’mizden ürün almak ister iseniz https://www.sehrinmeshuru.com/sehir/denizli
Diğer blog yazımızda görüşmek üzere…
Ege’mizin Gizli Cenneti Denizli - Yorumlar
Yapılan Yorumlar
BENZER İÇERİKLERİlginizi çekebilecek diğer içerikler
ÖNE ÇIKAN KATEGORİLER
FACEBOOK'TA BİZ
Hoşgeldiniz
Blog Şehrin Meşhuru - Tüm Hakları Saklıdır